İslâm; itikad, ibadet ve ahlâk hükümlerinden oluşmuş bir bütündür. Bunları birbirinden ayırmak mümkün değildir. Biz bu yazımızda sadece İslâm’da ahlâk kavramı ve önemi üzerinde durmaya çalışacağız.
Yüce Allah (c.c.) Kur’ân-ı Kerîm’inde: ’Şüphesiz ki sen yüce ahlâk üzerinesin.’(1) buyurarak Peygamber Efendimizi ahlâkı ile övmüştür.
Peygamber Efendimiz bir hadisinde: ’Ben güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim.’ (2) Başka bir hadis- şerifinde: ’Din güzel ahlaktır.’(3) buyurmuştur. İnsanın yaratılış sebebi de, ömrünü güzel ahlâklarla idame etmesi, fânî dünyaya aldanmayıp ebedî saadet olan Allah’ın (c.c.) rızasını, edep üzere kulluk ederek kazanmaya çalışmaktır. Bu nedenle Allah dostları gece gündüz durmadan çalışmışlar, Allah (c.c.)’dan uzaklaşmakta olan insanlara İslâm ahlâkını talim etmişler, yaşamış ve yaşatmışlardır. Abdullah Farukî el-MÜCEDDİDÎ Hazretleri de edebin önemini şu hikmetli sözlerinde ifade etmiştir:
’Ey mü’min! Din edepten ibarettir,
edep libâsını giy ki îmâna işarettir.’(4)
Allah (c.c.) dostlarının âyet ve hadis ışığında edebin ehemmiyetini ifade eden nasihatleri çoktur. Bunlardan bazıları şöyledir:
’Nefsine dön, onun faziletlerini ikmale çalış. Çünkü sen cisminle değil, ruhunla insansın.’
’Edep güzel huylarla bezenmekle beraber, utanılacak hata ve günahlardan, insanı koruyan bir melekedir.’
’Kendi mevkisini üstün sayıp mahlukatı hor görmemek, herkesi hoş görüp Allah (c.c.) için mahlukata merhamet edip sevmektir.’
Mevlânâ Hazretleri şöyle der:
’Edepten nasibi yoksa bir kişi insan değildir, insanla hayvan arasındaki fark edeptir.’
’Edepsizlik ve küstahlıktan güneş tutulmuş, şeytan cüret ve terbiyesizliğinden dergâh-ı ilâhîden kovulmuştur.’
’Edepsiz kimse yalnız kendisini rezil ve perişan etmez, belki cümle alemi fesada verip sefalet ateşine atar.’
’Gelin hudâ-i lem yezelden tevfîk-i edep isteyelim, zira edepsizler Allah’ın hudutsuz lütuf ve merhametinden mahrum olmuşlardır.’
’Kişinin edebi altından hayırlıdır. Onun içindir ki, sedirde edepsizlik eden eşiğe, eşikte edepsizlik eden dışarıya atılır.’
’Eğer şeytanın başını ezmek istersen gözünü aç ve gör ki şeytanın katili en çok edeptir.’
’Îman nedir? diye aklımdan sordum. Akıl kalbimin kulağına söyleyerek ’iman edeptir’ dedi.’
İbnü’l-Mübarek der ki: ’Bize faydasız çok bilgiden ziyade edep ve yüksek terbiye lazımdır. İş görecek olan dindir, takvâdır, sâlih amellerdir. Her iki cihanda felah, saadet bunlarla olur.’
Bugün bir Müslüman, ’ben kâmil ahlâk sahibi olmak isterdim ama buna imkan bulamıyorum’ diyemez. Böyle bir mazeret ileri süremez. Çünkü gerek Kur’ân-ı Kerîm, gerek Rasûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimizin ile Sahâbe-i Kirâm Efendilerimizin ahlâkını anlatan eserler ve Allah (c.c.) dostlarının günümüze kadar ulaşan, güzel ahlâklar hakkındaki eserleri ve bizzat tasavvuf mekteplerindeki tatbikleri, nefsimize bu anlamda hiçbir mâzeret bırakmamaktadır. Bir Müslüman, dinimizin emirlerini, yasaklarını kısaca ahkamını öğrenip onlarla amel etmeye gayret de etmiyorsa, onun güzel ahlâka kavuşması nasıl mümkün olur?
Şu hususa çok dikkat etmemiz gerekmektedir: Bizler örnek bir Müslüman olamazsak, bizden sonrakilere de bu dini iyi anlatamayız ve bunun vebali çok büyüktür. İslâmiyet samimiyetle yaşandığı zaman bütün güzellikleri ile ortaya çıkan bir dindir. Şayet tembelsek, gayretsiz, plansız ve intizamsızsak, temizliğe gereken önemi vermiyorsak, hayır hasenatta bulunmuyorsak, ticaretimizde doğruluğa ve helale harama dikkat etmiyorsak, komşularımızı incitiyor, cami ve cemaatle alakamızı kesiyorsak, dilimizle insanları incitiyorsak, bizlerden güzel ahlâkın zuhur etmesi imkansızdır.
’Edep bir tâc imiş nûr-i Hüdâ’dan
Giy ol tâcı emin ol her beladan’ (5)
’İlim meclisinde aradım kıldım talep
Gördüm ki ilm-i kebîrdendir, illâ edeb illâ edeb’
Kaynakça:
1. El-Kalem 68/4.
2. İmam Mâlik, eI-Muvatta, Hüsnü’l-Hulk 8.
3. Buhârî, Edep 39.
4. Abdullah Fârukî el-MÜCEDDİDÎ, Zâhirî ve Bâtınî Edepler, s.19.
5. Hacı Bayrâm-ı Velî
Edebin Önemi ve Hakk Dostlarının
Özlenen Rehber Dergisi 15. Sayı
sizi gönülden tebrik ederim