Özlenen Rehber Dergisi

23.Sayı

Kurban Hakkında Muhtelif Hususlar

Emine KARA Özlenen Rehber Dergisi 23. Sayı
- KURBAN KESMENİN HİKMETİ - Yüce Allah’ın nimetlerine karşı şükretmek, hak yolunda fedakarlıkta bulunmak, maddî imkanları elvermeyen kimselerin belli zamanlarda da et yemelerini sağlamak, bunun sonucunda da Rabbimizin rızasına ermektir.
- KURBAN ETİNİ DAĞITMAK
- Kişinin kurban etini üçe ayırıp, bir kısmını fakirlere sadaka olarak dağıtması, bir kısmını zengin de olsa komşu ve yakınlarına ikram etmesi, bir kısmını da evine ayırması müstehaptır. Eğer kurban kesenin bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sayısı fazla ve maddî durumu da iyi değilse, kurban etinin tamamını ailesine ayırması müstehaptır. Çünkü marufta (iyilikte), kişiye en yakın olanlar daha evladır.
- KURBAN KESMENİN VAKTİ
- Kurban kesme zamanı, Kurban Bayramı’nın birinci günü fecrin doğmasıyla başlar, üçüncü günü güneş batıncaya kadar devam eder. Şehirde ve bayram namazının kılındığı yerlerde kurbanın, bayram namazından sonra kesilmesi şarttır. Çünkü, Uveymir İbn-u Eşkar (r.a.)’in anlattığına göre; o, kurbanını bayram namazından önce kesmiş, sonra da durumu Rasûlullah (s.a.v.)’e açmıştır. Efendimiz (s.a.v.) de kendisine: ’Kurbanını iade et (yeniden kes, o kurban yerine geçmez)’ buyurmuştur. (1)
- BİR HAYVANIN KURBAN EDİLMESİNE ENGEL OLAN KUSURLAR
1) Hasta olduğunun açıkça belli olması
2) Kemikleri içinde iliği kalmayacak kadar zayıf olması
3) İki veya bir gözünün kör olması
4) Aksak ayağını yere basıp, kesilecek yere gidemeyecek kadar topal olması veya ayaklarından birinin kesik olması
5) Dişlerinin çoğunun düşmüş olması
6) Kulağının veya kuyruğunun yarısından fazlasının kopmuş olması veya kesilmiş olması
7) Boynuzlarının bir veya ikisinin kökünden kesilmiş olması
8) Koyunda bir, sığırda iki meme ucunun kopmuş olması
9) kuyruğunun veya kulaklarının doğuştan olmaması
10) Burnun kesilmiş olması
11) Yalnız pislik yemiş olması
12) Dilinin çoğunun kesik olması
Ancak kurbanlık hayvanın; şaşı ve uyuz olmasında, otlamasına mani olmayan deliliğinin bulunmasında, kulaklarının delinmiş veya yarılmış yada ucundan kesilip sarkık bir halde bulunmasında, cinsel organlarının bulunmaması veya burulmuş bir halde bulunmasında da bir sakınca yoktur.
Şunu da belirtmek gerekir ki, kurban sağlıklı bir şekilde alınmış, sonra da kurban edilmeyi engelleyici bir kusur ile kusurlanmışsa, şayet zengin ise kurbanını değiştirir, fakirse bu kurbanlık yeterlidir.(2)
- KURBANDA MÜSTEHAP OLAN ŞEYLER
1) Kurban edilecek hayvanın bir müddet alıkonup beslenmesi
2) Kurbanlık hayvanın boynuna gerdanlık gibi süs türünden bir şey takılması
3) Kurbanın semiz (besili, iri yarı ) olması
4) Kesimden önce veya sonra dua okunması
5) Elinden geliyorsa, sahibinin kesmesi
6) Kesildikten sonra gerdanlığın tasadduk edilmesi
7) Kurbanın kesilmesinden sonra iki rekat namaz kılınması
8) Kurbanın etinden sahibinin yemesi
- KURBANI SÜNNETE UYGUN OLARAK KESMEK
- Kurbanlık hayvanı usulüne uygun olarak rahatça ve fazla eziyet vermeden kesebilmek için, önce keskin ve büyük bir bıçak hazırlanıp, hayvanın göremeyeceği yere konur. Sonra hayvan kesileceği yere eziyet verilmeden götürülür. Hayvanın yüzü ve ayakları kıbleye gelecek şekilde sol tarafı üzerine yatırılır. Sağ arka ayağı serbest bırakılarak, diğer üçü bağlanır ve kıbleye karşı durularak şu âyetler kurban sahibi veya vekili tarafından okunur: ’Ben hanif olarak, yüzümü gökleri ve yeri yoktan yaratan Allah’a çevirdim ve ben müşriklerden değilim.’(3) ’Deki: Şüphesiz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm hepsi âlemlerin Rabbi Allah içindir.’(4)
Bu âyetlerden sonra ’Allahu Ekber, Allahu Ekber, La İlâhe İllallahu Vallahu Ekber, Allahu Ekber ve Lillâhil Hamd’ şeklinde tekbir getirilir ve Bismillahi Allahu Ekber denilerek, keskin bıçak hayvanın boynuna çalınır. Damar ve borular tamamen kesilerek kan iyice akıtılır. Hayvan ölünceye kadar beklenir. Sonra kafası koparılır. Usulüne uygun olarak yüzülür. Hayvan tamamen ölmeden kafa ve ayakları koparmak, derisini yüzmeye kalkmak, kıbleden çevirmek veya hayvana eziyet etmek mekruhtur. Kurbanın sahibi tarafından kesilmesi menduptur. Başkasına da kestirebilir. Tesmiyeyi kesen yapar.
- KURBANIN DERİSİ
- Kurbanın derisini satıp kendisine harcamak ve kasap ücreti olarak vermek caiz değildir; ancak satıp, parasını fakirlere vermesi caizdir. Ayrıca, İslâm’a hizmet için çalışan kurumlara ve vakıflara da kurban derilerini vermek caizdir.
- KURBAN KESMENİN FAZİLETİ
- Konumuzun başında Hz. Âişe Annemiz’in rivayet ettiği hadiste, kurban kesmenin Cenâb-ı Hakk’ın indinde ne kadar büyük ecir ve mükâfatı olduğunu müşahede ediyoruz. İmam Suyûtî’nin Câmiu’s-Sağîr isimli esrinde şöyle bir hadis zikrediliyor: ’Kim sevabını kastederek ve arzulayarak, kurban keserse o kurban onu cehennem ateşinden saklar.’ Yani onun kurbanı kendisiyle ateş arasında perde olur. Vehb bin Münebbeh rivayet eder: Davut (a.s.): ’Yâ Rabbi! Ümmet-i Muhammed’in keseceği kurbanların sevabı nedir?’ diye sorduğunda, Cenâb-ı Hakk: ’O kurbanın vücudundaki her kıla karşılık, onlara on hasene vereceğim; on günah da yok edeceğim; ayrıca on derece yükselteceğim; o kurbanın her kılına karşılık cennette bir saray, hurilerden cariye ve bir de bir adımı, gözün göreceği en son noktaya atan kanatlı binekler ki, cennet ehli ona binip istedikleri yere uçarlar’ buyurduktan sonra; ’Yâ Davut! Bilmez misin, kurban kıyamet gününde binek olup bütün belaları kaldıracaktır’ buyurdu. (5)
Müslüman bütün ibadetlerini sadece Hz. Allah’ın rızasını kazanmak için yapmalıdır. Kurban ibadeti de böyledir. Kurbanın tarifinde ’Allah’a yaklaşmak, rızasını elde etmek için kesilen hayvan kurbandır’ diye zikretmiştik. Önemli olan, riya ve gösterişten uzak, nefsin heva ve hevesine kapılmadan, bu ibadeti yapmaktır. Aksi halde ihlâssız, riya ile yapılan hangi amel olursa olsun, Allah’ın nazarında ona itibar yoktur. Bu durumda kişi, o ibadeti Rabbi için değil de nefsinin heva ve hevesi için yapmış olur ki bu da şirktir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir hadis-i şerifinde, riyanın gizli şirk olduğunu ifade etmiştir.(6)
Evet, Allah (c.c.), amellerin kemiyetine, keyfiyetine ancak riyadan uzak, ihlâsla yapılmışsa bakar. Yazımıza Cenâb-ı Hakk’ın şu âyet-i kerîmesiyle son verelim: ’Onların (kurbanların) ne etleri, ne de kanları (hiçbir zaman) Allah’a erişmez; fakat sizden O’na (yalnızca) takva ulaşır.’ (7)

KAYNAKÇA:
1. İ.Canan, K. Sitte, c.17, s.413.
2. İslâm Fıkhı Ans., c. 4, s. 412.
3. el-En’am 6/79.
4. el-En’am 6/162.
5. Abdülkadir Geylânî, el-Ğunye, s. 729.
6. Ahmet bin Hanbel, Taberânî; Hakim, Müstedrek, Ebu Nuaym el-Hilye’de rivayet etmiştir.
7. el-Hacc, 22/37.
Bu içeriğe yorum yazabilirsiniz

  • mehmet akif gecekuşu

    bu tür dinimizin hassas ve önem taşıyan konularını böyle güzel bir şekilde bizlere yansıtmanız çok güzel ALLAH(cc)cümlemizden razı olsun

1 kişi yorum yazdı.