Fıkıh Rehberi
Sorular & Cevaplar
İlahiyatçı, İslam Hukuku mezunu hocalarımız tarafından Kur'an ve Sünnet ışığında sorularınız cevap buluyor
Soru Detayı
Cevaplandı
Soru:

Resim yapmak ve Resimli kumaş kullanmak caiz midir?

Resim yapmanın ve resimli kumaş kullanmanın hükmü nedir? bunların bulunduğu eve melek girer mi? hangi resmi yapmak haram, hangi resmi yapmak helaldir? resim asmak veya çantada taşımak doğru mudur? ressamın ahiretteki durumu nedir? oyuncaklar caiz midir?

Soru Tarihi : 19.03.2009 Soran: Adidegmez / almanya
Kategoriler: Resim Asmak Resim Yapmak

Cevap:
Resimli kumaş kullanmak:
Hz. aişe (r.anha) anlatıyor: Rasulullah (s.a.v.) bir seferden dönmüştü. Ben, (o yokken) yüklüğün önüne, üzerinde resimler bulunan bir bez çekmiştim. Rasulullah (s.a.v.) perdeyi görünce çekip attı. Yüzü (öfkeden) renklenmişti. Ve dedi ki: 'Ey aişe! Bil ki, kıyamet günü insanların en çok azab görecek olanı, Allah'ın yarattıklarını taklit edenlerdir.' Hz. aişe devamında de dedi ki: 'Biz o bezi kestik, bir veya iki minder yaptık.' (Buhari, Libas) İbn-i Hibban ile Nesai'nin rivayet ettikleri bir hadiste şöyle buyrulmaktadır: 'Cibril (a.s.) Peygamber (s.a.v.)'in yanına girmek için izin istedi. O da 'gir' emrini verdi. Cibril: 'Nasıl gireyim, senin evinde resimli perde var. Şayet bunu kullanmadan olmayacaksa bari başını kes yahut o perdeyi parçalayarak yastık veya yaygı yap!' dedi. Hz Ali (r.a.)'dan rivayetle Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: 'İçerisinde resim, cünüp ve köpek bulunan eve rahmet (melekleri) girmez.' (Ebu Davut, Taharet)

• Cumhura (Ebu Hanife, Şafii, Malik, Servi vs.) göre üzerinde, gölgesi olmayan resimlerin bulunduğu, (dayalı olmayıp döşeli olan) yastık, minder gibi yere atılıp, üzerine basılan, ayaklar altında olan veya üzerine oturulan eşyayı kullanmak caizdir.

• Resim; duvar, elbise gibi dayalı olan şeylerde bulunuyor ise haramdır. Ressamın ahiretteki durumu: Ressamın ahiretteki durumunu Rasulullah (s.a.v.) efendimiz İbn-i Abbas'tan gelen bir rivayette şu şekilde ifade etmektedir: 'Kim resim yaparsa, Allah onu yaptığı resim sebebiyle, onlara ruh üfleyinceye kadar azap eder. Hiç bir zamanda ruh üfleyici değildir.' (Buhari, Ta'bir) Ressamlık, canlı ve cansız resimler: İbn-i Abbas (r.anhüma)'ın anlattığına göre kendisine bir adam gelip; 'Ben ressamım, şu resimleri yaptım. Bana bu hususta fetva ver!' dedi. İbn-i Abbas (r.a.) adama; 'Bana yaklaş!' dedi. Adam yaklaştı. (İbn-i Abbas) 'Yaklaş!' dedi. Adam yaklaştı. İbn-i Abbas elini başının üzerine koydu ve 'Ben Rasulullah (s.a.v.)'den işittim. Şöyle diyordu: 'Bütün tasvirciler ateştedir. Allah ressamın yaptığı her bir resim için bir nefis koyar ve bu ona Cehennem'de azap verir.' İbn-i Abbas devamla adama dedi ki: 'İlla da resim yapacaksan ağaç yap, canı olmayan şeyin resmini yap.' (Buhari, Büyu')

• Can taşıyan mahlukatın resimlerini yapmak veya teşir etmek haramdır. Can taşıyan mahlukatın resmini yapmanın yasak olması, o resimdeki canlının yaşamasına imkan sağlayacak tamlıkta ve bütünlükte olması halindedir. Eğer yaşamasına imkan tanımayacak şekilde ise canlının resmi de caizdir.

• Canlı resmi, yere konulduğunda ayakta ona bakan kişinin, resimdeki canlının uzuvlarını seçemeyecek kadar küçük olması halinde, resim mekruh değildir.

• Ağaç, ev, araba v.s. gibi ruhu olmayan şeylerin resmini yapmak ve bu yolla kazanç elde etmek caizdir.

• Bebek, at vb. surette yapılmış eşyaları ev veya iş yerlerinde, süs ve benzeri maksatlar için kullanmak ve bulundurmak haramdır. Bu eşyalardan çocuk oyuncakları müstesnadır, çocukların oynaması maksadıyla bunları bulundurmak caizdir.

• Ev, iş yeri vb. yerlere canlı resmi asmak tenzihen mekruhtur. Asılan resim veya fotoğraf, canlının yaşamasına imkan vermeyecek derecede olsa dahi (vesikalık fotoğraflar gibi) hüküm aynıdır. Ama resim başka bir şeyle örtülmüş (cüzdanda, dolapta v.s.) ise böyle resimleri ve fotoğrafları bu şekilde taşımak ve bulundurmak mekruh değildir.

• İnsanları, hak olmayan her türlü düşünceye sevk eden, haramları tasvir eden, şehveti kamçılayan vb. her türlü resim haramdır. (Reddü'l-Muhtar, c.2; Dört Mezhebe Göre İslam Fıkhı, Ceziri, c.3)