Ramazan'da kasten, tabii olan (yani ön ve arka) yollardan cinsel ilişkide bulunmak, ister meni gelsin ister gelmesin orucu bozar ve hem kaza hem de keffaret gerektirir. Bu hükümden ölüyle veya hayvanla yapılan münasebet hariçtir.
Keffaret orucunun hükmü:
Zeylai, Hidaye ve Vikaye sahipleri gibi ulemadan bazısı, keffaret orucunun hükmü hakında şöyle demişlerdir: Kefaret orucu, amelde farzdır. Yani keffaret orucu tutması gereken kişiye bu orucu tutmak farzdır. Ancak itikaden farz değildir. Yani keffaret orucunu inkar eden kafir olmaz.
Sadru'ş-Şeria, İbn-i Melek gibi bazı ulema ise vacip demiştir.
Ancak her iki görüşe göre de, keffaret orucunu inkar eden kafir olmaz.
Ramazan orucunu cinsi münasebet yoluyla bozmuş karı-kocanın üzerine, hem kaza hem de keffaret gerektiği hususunda alimler arasında ihtilaf yoktur. Zira bu hüküm üzerinde icma, yani bütün ulemanın ittifakı vardır. (İbn-i abidin, Oruç Bahsi)
Keffaret orucunun delili:
Keffaret orucunun hükmü sünnetle sabittir. Ramazan'da, 'Oruçlu iken eşimle cinsi münasebette bulundum!' diyen a'rabiye Rasulullah (s.a.v.), 'Bir köle azat et' (yani keffaret olarak ver) diye emretmiştir. (Buhari)
Oruç keffareti sırasıyla şöyledir:
1- Köle azat etmek.
2- Köle bulamaz ise iki ay oruç tutmak.
3- Özürden dolayı oruç tutamayacak ise 60 fakiri doyurmak. (Zamanımızda köle olmadığı için onun yerine, iki ay keffaret ve bir günde kaza olmak üzere oruç tutulmaktadır.) Tabi yolların haricinde Ramazan'da cinsi münasebette bulunur da meni gelirse veya unutarak cima ederse: Ön ve arka yolun haricinde ilişkide bulunup da menisi gelen kimseye sadece kaza gerekir. Unutarak cinsel ilişkide bulunmak ise orucu bozmaz. (el-İhtiyar, Oruç Bahsi; Reddü-l Muhtar; Fetevayı Hindiyye)