Özlenen Rehber Dergisi

171.Sayı

MEKTUBAT-I RABBANİ’den

Özlenen Rehber Özlenen Rehber Dergisi 171. Sayı
Rasulullah (s.a.s.) Efendimize tabi olmak iddiası ashabın yoluna tabi olmadan boş bir davadır. Hatta Rasulullah’a (s.a.s.) Efendimize olan böyle bir ittibâ aynıyle Rasulullah (s.a.s.) Efendimize hakikatte masiyet sayılır. Hal böyle olunca bu yolun yolcularına necat bulmak nasıl mümkün olur. Meali şu olan ayeti kerime bunların halini tan bir şekilde anlatır. Allah onların hepsini tekrar dirilttiği gün, dünyada size yemin ettikleri gibi O’na da yemin edecekler ve kendilerinin bir şey üzerinde bulunduklarını, sanacaklardır. İyi bilin ki onlar yalancıdırlar. (Mücadele 58/18)
(Mektubat cilt 1, Mektup 80)

’Îtikad ve amele dâir iki kanat elde ettikten sonra, Allah Teâlâ’nın lûtuf ve inâyetiyle takvâ ehli kişilerin yüce yoluna girmek îcâb eder. Bu yola girmenin gâyesi, îtikad ve amel hususunda bildirilenlere ilâvede bulunmak veya onların hâricinde yeni bir şeye ulaşmak değildir. Zira böyle bir şey, ayak kaymalarına götüren, aslî gâyeden uzak beklentilerdendir.
Tasavvufa girmekten maksat, îtikâdın şek ve şüphe ile sarsılmaması için, yakîn ve itmi’nân kazanmaktır…’
(Mektubat cilt 2, Mektup 174)

Dostlarıma dâimâ söylediğim ve ömrümün sonuna kadar da söyleyeceğim nasihat; Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat’e âit kelâm kitaplarındaki bilgiler istikâmetinde inancını düzelttikten ve farz, vâcip, sünnet, mendup, helâl, haram, mekruh ve şüpheli şeklindeki fıkhî hükümlerden yapılması gerekenleri yapıp terk edilmesi gerekenlerden kaçındıktan sonra, kalbi Hak Teâlâ’nın dışındaki şeylerle meşgul olmaktan kurtarmaktır…’
(Mektubat cilt 2, mektup 235)

Bu içeriğe yorum yazabilirsiniz

1 kişi yorum yazdı.