Fıkıh Rehberi
Sorular & Cevaplar
İlahiyatçı, İslam Hukuku mezunu hocalarımız tarafından Kur'an ve Sünnet ışığında sorularınız cevap buluyor
Soru Detayı
Cevaplandı
Soru:

Dini nikah ne zaman yapılmalıdır? Kişi evlenmek istediği kıza bakabilir mi?

kişi, evlenmek istediği kıza bakabilir mi, bakabilirse nerelerine bakar? evleneceği kızla konuşabilir mi? nişanlılık devresinde, yüz yüze veya telefon vs. ile konuşmak, yine bu devrede gezmek, birbirine dokunmak doğru mudur? nişanlılık döneminde konuşup görüşmeler haram olmasın diye dini nikah yaptırmak caiz midir? dini nikah ne zaman yapılır? bu durumda kendisinden nikah kıyması istenilen kişi nasıl davranmalıdır?

Soru Tarihi : 19.03.2009 Soran: nagihan guneş / kocaeli

Cevap:
Evlenmek istenilen kıza bakmak:
Ebu Humeyd (r.a)'dan rivayetle Rasulullah (s.a.v): 'Biriniz (evlenmek niyetiyle) kadın isteyeceği zaman ona bakmasında bir vebal yoktur, yeter ki ona istemek maksadıyla baksın, bunu baktığı kadın bilmese de hüküm değişmez.' buyurmuştur. (Neylü'l-Evtar, c.6) Muğire b. Şu'be (r.a) şöyle anlatır: Ben bir kadına talip olmuştum. Rasulullah (s.a.v); 'Onu gördün mü?' dedi. Ben: 'Hayır!' deyince, bana; 'Git bak, onu önceden görmen aranızdaki sevginin devamını sağlar.' buyurdu. (Neylü'l-Evtar, c.6; Sübülü's-Selam, c.3)

Bu ve benzeri hadis-i şeriflerden şu hükümler çıkarılmıştır:
• Evlenmek niyetiyle, kadının yüzüne, ellerine ve ayaklarına bakmak caizdir.
• Evlenme niyetiyle bakarken, kızın rızası veya haberi olmasına da (fitneye sebebiyet vermemek şartıyla) gerek yoktur.
• Eğer erkeğin kadını görme imkanı yoksa erkeğin yerine karar verebilecek, güvenilir bir kadın da kıza bakabilir.
• Kişinin, evlenmek istediği kızla, (nişandan önce) görüşüp-tanışma sırasında, yanlarında kız tarafından bir mahrem varken konuşması caizdir. Ancak mahremsiz olarak konuşmaları, buluşmaları veya gezip-dolaşmaları haramdır.

Nişanlıların konuşmaları, gezmeleri, birbirlerine dokunmaları:
Nişanlılık dönemi, her iki tarafın birbirlerinin, ahlak, mizaç ve eğilimlerini inceleyip, tanımalarını sağlar. Ancak bu tanışma şer'i ölçüler dahilinde olmalıdır.
• Nişan, evlilik vaadidir. Nişan bir nikah akdi değil, nikah ahdidir. Bu sebeple taraflar arasındaki mahremiyetliği kaldırmaz.
• Yanlarında mahrem olmadan nişanlıların baş başa kalmaları haramdır.
• Yanlarında mahrem varken nişanlılar görüşüp konuşabilirler.
• Nişanlıların, yanlarında mahrem olmadan, gezip dolaşmaları, düğün için olsa dahi alışveriş yapmaları, halka açık yerlerde olsa bile haramdır.
• Nişanlıların birbirlerine dokunmaları, el-ele tutuşmaları vb. fiillerde bulunmaları da haramdır. Çünkü ortada helalliği sağlayan akit bulunmamaktadır.
• Nişanlıların, telefon vb. iletişim araçlarıyla görüşmeleri, edep sınırları dahilinde, aşırıya kaçmadan ve fitneye sebebiyet vermeden olursa caizdir.
• Ayrıca dikkat edilmelidir ki; taraflar arasındaki nişan, önemli bir sorun olmadığı müddetçe bozulmamalıdır. Çünkü nişan ahittir, verilmiş sözdür. Kur'an-ı Kerim ise verilen sözlerin yerine getirilmesini emretmektedir. Bu sayılan hususlar, her iki tarafın olmakla beraber, hassaten nişanlı kadının, nişan bozulması halinde, namusuna halel gelmemesi için elzemdir.

Nişanlılık döneminde dini nikah yapmak:
• Nişanlılık döneminde tarafların yapmaları caiz olan fiiller, her iki tarafın birbirlerini tanımaları ve arada ülfetin oluşması için yeterlidir.
• Nişanlıların, konuşup görüşmeleri, gezmeleri gibi fiiller haram olmasın diye dini nikah yaptırılmaktadır. Bu ise kesinlikle yanlış bir davranıştır. Çünkü bu fiiller, nişanlılık döneminde maksat hasıl olması için meşru dairede zaten caizdir. Belirtilen ölçüleri aşmak ise aşırılık olup nefse uymak demektir.
• Dini nikah yapılıp nişanlıların, 'Nasıl olsa birbirimize helal olduk!' diyerek icra ettikleri fiillerden sonra ve resmi nikah olmadan önce, bir ayrılık meydana geldiğinde ortaya çıkacak facia, lekelenen namus ve şeref, aileler arasında kan davasına varacak derecedeki husumet, bu işin yanlışlığını anlatmada yeterlidir.
• Dini nikah yaparak istedikleri gibi gezip dolaşan kişiler, nikahlarını halka ilan etmedikleri için kendilerini gören insanlar tarafından -haklı olarak- töhmet altında bırakılacaklardır. Bu ise hem nikahta önemli bir şart olan 'nikahı ilan' şartını ihlal, hem de hadislerde emredilen 'töhmet altında bırakacak şeylerden sakınma' kaidesine ters düşmektedir.
• Düğün gününde gelin ve damadın beraber hareket etme zorunluluğu olduğundan, burada bir harama düşmemek için, dini nikahın bundan önce yapılması lazımdır. Dini nikahtan önce resmi nikah yapılabilir, hatta yapılması -haramdan ve fitneden içtinap için- daha evladır.
• Dini nikahı kıyan din görevlilerinin, kendilerine bu hususta müracaat eden gençlerin durumlarına iyice muttali olup, yukarıda anlatılan şekilde hareket etmeleri büyük önem arz etmektedir. Hatta evlenecek kişilerin, resmi nikahları olmadan dini nikahlarını kıymamaları en tedbirli yoldur. Çünkü böyle davranmak fitnenin önünü kesmek açısından elzem ve ayrıca da bir vebal teşkil etmektedir.