Özlenen Rehber Dergisi

61.Sayı

Glokom (göz Tansiyonu)

Uzm.Dr. Candan OFLUOĞLU Özlenen Rehber Dergisi 61. Sayı
1. GLOKOM NEDİR?

Halk arasında “Göz Tansiyonu” olarak da bilinen glokom, 20 mmHg’ya kadar normal kabul edilen göz içi basıncının bu değer üstüne çıkması demektir.

Göz içi basıncı nedir? Göz, ön ve arka olmak üzere iki bölümden oluşur. Bu iki bölümü birbirinden ayıran yapı lenstir. Ön bölüm de yine ön ve arka kamara olarak iki bölümden oluþur. Bu iki bölümü ise iris dediðimiz gözün renkli tabakası ayırır. Ön kamarayı önde kornea sınırlar. Bu bölüm aköz denilen su gibi bir sıvı ile doludur. Aköz sıvısı lensin baðlantı noktalarının yakınındaki bir yapıdan (silier cisim)salgılanır, lensin ön yüzeyinden akarak ön kamaraya gelir. Burada lens ve korneanın beslenmesini saðlar. Ayrıca gözün þeklini oluþturacak basıncı meydana getirir. Bu basınca göziçi basıncı denir. Görmenin korunması için bu basıncın belli sınırlar içinde (14-20 mmHg) korunması þarttır. Silier cisimden salınan aköz sıvısı göz bebeðinden ön tarafa gelip iris ile korneanın birleþim yerindeki açıda trabeküler að denilen yapıdan süzülür. Devamlı bir döngüsü vardır ve bu döngü, göz bebeðinden geçiþ esnasında ya da trabeküler að ve sonrasında engellenecek olursa göz içi basıncı yükselmeye baþlar. Gereðinden fazla göz içi sıvısı üretimi de yeterince süzülme olamayacaðı için göz içi basıncını arttırır. Artan basınç saðlam yapıya sahip gözü bir balon gibi patlatamaz ama gözün en zayıf noktası olan görme sinirinin göze giriþ yerine basınç yaparak sinirleri öldürür. Böylece kalıcı bir görme kaybı meydana gelir.

2. GLOKOM RİSKİNİ ARTTIRAN DURUMLAR NELERDİR?

 Ailede glokom öyküsü (genetik yatkınlık)

 İlerleyen yaþ (45 yaþını geçmiþ olmak)

 Sigara

 Miyopi

 Göz yaralanmaları

 Migren

 Uzun süreli kortizon kullanımı

 Yüksek veya düþük kan basıncı

 Şeker hastalıðı

 Şiddetli kansızlık

3. GLOKOM TÜRLERİ VE BELİRTİLERİ NELERDİR?

— Açık Açılı Glokom: Glokomların %85-90’ı bu tiptedir, görülme sıklıðı özellikle 40 yaþından sonra artıþ gösterir (%90’ı 40 yaþın üzerinde), erken dönemde hiç belirti vermeden sinsi seyrini sürdürür. Gözdeki basınç yavaþça yükseldiði için kornea su toplamaz, aðrı hissedilmez. Görme yavaþ yavaþ kaybedildiði için geç dönemlere kadar hasta bunun farkına varmayabilir; hastalık teþhis edilmezse ilerler, görme sinirindeki hasara baðlı olarak görme alanı gittikçe daralır ve bir borudan bakıyormuþ gibi çevredeki cisimler görülmez olur; daha da ilerlediðinde bu boru görüþü de kaybolur. Ancak son döneme yaklaþtıkça görmesinin bozulduðunu ve azaldıðını fark ederek doktora baþvuran bu durumdaki bir hastada, göz siniri büyük oranda tahrip olmuþ, görme alanı çok daralmıþ, hasar kalıcı hale gelmiþtir. Yapılacak tedavi ancak mevcut görmeyi korumaya yardımcı olur, kaybolan görme geri çevrilemez. Bu nedenle, 40 yaþ üzerindeki kiþilerde göz muayenesi sırasında, göz içi basıncının ölçülmesi göz doktorları için bir kural haline gelmiþtir.

—Kapalı Açılı Glokom: Glokomların %5–10 kadarını oluþturur, açık açılı glokomun tam tersine çok gürültülü bir tabloyla ortaya çıkar. Bu kiþilerde ön kamara normal kiþilere göre daha sıðdır, kornea ve iris arasında trabeküler aðın bulunduðu açı da 45 derece kadar olması gerekirken daha dardır. Yaþlandıkça lensin büyümesine baðlı olarak bu açı daha da daralır ve göz içi basıncı yükselir. Açı tamamen kapandıðında ise akut glokom meydana gelir. Açı kapanması glokomu veya akut glokom krizi olarak isimlendirilen bu tabloda, aniden gözde þiddetli aðrı, kızarıklık, korneanın su toplayarak þiþmesi sonucu görmenin bulanıklaþması ve azalması, ıþıða hassasiyet, ıþık çevresinde haleler görme, bulantı, kusma belirtileri ortaya çıkar. Bu tabloyla doktora baþvuran hastanın göz tansiyonu genellikle 40–50 mm veya daha yüksek civa basıncı gibi çok yüksek düzeylerde bulunur. Bu yüksek göz tansiyonunun acilen ilaç tedavisiyle düþürülüp hastanın ameliyata alınması ve probleminin halledilmesi gerekir. Aksi halde, hasta doktora baþvurmakta gecikirse bu yüksek göz tansiyonu ile birkaç gün içinde tam görme kaybı oluþur, katarakt ve görme siniri hasarı geliþebilir. Çoðu atak karanlıkta veya stresli durumlarda meydana gelir; çünkü bu durumlarda göz bebeði büyür ve açı daralır. Ayrıca göz bebeðini büyüten antidepresanlar, grip ilaçları, antihistaminikler ve bulantı ilaçları da gözde glokom krizi oluþturabilir. Hafif ataklar ıþıklı ortama geçmek veya uyumakla kendiliðinden yatıþabilir çünkü bu durumlarda göz bebeði küçülür.

— Normal basınçlı glokom: Düþük basınçlı glokom olarak da bilinir. Normal göz içi basıncına raðmen görme alanı kaybı ve görme siniri hasarı vardır.

— İkincil (sekonder) glokom: Gözde, göz içi basıncının yükselmesine neden olan bir hastalık vardır. Bunlar, deðiþik nedenlerle oluþan göziçi kanamaları, göziçi iltahapları, þeker hastalıðı, göze gelen darbeler (travma), ileri dönemdeki katarakt gibi çok deðiþik sebepler olabilir.

— Konjenital (doðumsal) glokom: Doðuþtan itibaren vardır. Birkaç ay içinde gözde belirgin bir büyüme, sulanma, bulanıklaþma ve ıþıða hassasiyet ile kendini belli eder. Erken cerrahi tedavi yapılmazsa hayat boyu kalıcı körlükle sonlanır.

Glokomun yanısıra, göz içi basıncının yüksek olmasına raðmen görme alanı kaybı ve görme siniri hasarı görülmeyen vakalarda “göz hipertansiyonu” söz konusudur; tedavi gerektirmez ancak ileride glokoma dönüþebileceði için takip gerekir.Ayrıca; gözlerin uzun süreli kullanımı her türlü baþaðrısını arttırmaktaysa da, baþaðrısı þikayeti olan bir hastada glokomdan fazla þüphelenilmez, çünkü ani yükselen göz içi basıncı daha çok gözde aðrı yapar. Ama ayırıcı tanıyı ancak bir hekim koyabilir.


4. GLOKOMDA TANI NASIL KOYULUR?

Glokomda görme kaybı oluþtuktan sonra geri dönüþ olmadıðından, erken teþhis ve tedavi önemlidir. Glokom, çoðunlukla sıradan bir gözlük muayenesi veya baþka nedenlerle doktora baþvuran hastalarda yapılan muayene sırasında tesadüfen teþhis edilir. Bu nedenle özellikle 40 yaþından sonra düzenli göz muayenelerine gitmek gereklidir. Göz doktoru bu hastalıðı tespit etmek için göz içi basıncı ölçümü (ya göz damlayla uyuþturularak alet göze deðdirilir ya da hava ile ölçüm yapıldıðı için göze herhangi bir þey damlatılmaz),oftalmoskop denilen bir aletle göz bebeðinden direkt olarak görme sinirinin deðerlendirilmesi; görme alanı ölçümü (görme siniri hasarını gösterir, çene yarım küre þeklindeki bir cihazın önüne yerleþtirilir; ıþık gördükçe hastadan düðmeye basması istenir) gibi muayene yöntemlerini uygular. Glokomlu hastalar, göz içi basıncı düzeyi, görme sinirinin ve görme alanının durumu birlikte deðerlendirilerek izlenirler ve yine bu bulgulara bakılarak ilaç tedavisine veya ameliyata karar verilir.

5. GLOKOMDA TEDAVİ NEDİR?

Glokom tedavisi, hasta ve doktordan oluþan ikili bir takımla yapılır. Göz doktoru glokom tedavisini planlar, fakat ilaçları düzenli olarak kullanmak hastanın sorumluluðundadır. Glokom tedavisindeki amaç hastalıðın iyileþtirilmesi deðil, göz içi basıncının kontrol altına alınarak görme kaybının engellenmesidir. Bu amaçla göz damlaları, haplar, lazer cerrahisi, ameliyatlar veya bunların birkaçı bir arada uygulanabilir

1) İlaç tedavisi: Göz içi basıncını düþüren damla veya haplar vardır. Damla kullanımından sonra ilacın gözdeki etkisini artırmak için uygulama sonrası bir süre gözleri kapamak iyi olur. Bazen damlalar solunum zorluðu, kalpte ritm bozuklukları, görme bulanıklıðı, gözde aðrı, baþaðrısı, allerjik reaksiyonlar, gözde yanma ve batma hissi gibi yan etkilere neden olabilir.

2) Laser uygulaması: İlaç tedavisine yeterli cevap alınamayan hastalarda ameliyattan önce uygulanabilen bir tedavi seçeneðidir. Etki süresi 2–3 yıl kadardır. Sonra göz içi basıncı tekrar yükselebilir.

3) Cerrahi tedavi (Ameliyat): Glokomlu bir hastada göz içi basıncı, kullanılan bütün ilaçlara raðmen normal düzeye indirilemiyorsa, göz siniri tahribatı giderek ilerliyor ve görme alanı giderek kötüleþiyorsa ameliyat gerekli olur. Yapılan iþlem, göz dıþına çıkmakta zorlanan ve böylece göz içi basıncının artmasına neden olan göz içi sıvısının çıkıþını kolaylaþtırmaktır. Ameliyat sonrası görme eski haline birkaç haftada döner, ama ameliyat öncesi kaybedilen görme kazanılmaz. Ayrıca hastaların bir kısmında katarakt geliþebilir. Glokom ameliyatı eðer hasta bebek veya çocuk ise genel anestezi ile, eriþkin ise lokal anestezi ile yapılır.

Glokom, tedavi edilmediðinde kesinlikle görmenin tümüyle kaybına neden olan bir hastalık olduðundan, teþhis edildiðinde hastalıðın niteliði ve ciddiyeti, doktor tarafından hastaya ve hasta yakınlarına glokomun teþhis edildikten sonra tamamen iyileþtirilip ortadan kaldırılamadıðı ancak, uygun tedavi ile görme kaybının ilerlemesinin engellenebildiði, glokomu bulunan kiþilerde tedavinin hayatlarının geri kalan bölümünde de devam edeceði tüm açıklıðıyla anlatılmalıdır. Çünkü hasta, hastalıðın ciddiyetinin tam bilincinde olmadıðında çoðunlukla tedaviyi sürdürmemekte, bu da görme kaybıyla sonuçlanmaktadır.

KAYNAKLAR
1. http://www.bsm.gov.tr/aktuel
2. http://www.goz.gen.tr/web/h_glokom.htm
3. http://almanhastanesi.com.tr/makale/makaleler/glokom.htm
4. http://www.isikgoz.com.tr/pages/bilgi/glokom.html
Bu içeriğe yorum yazabilirsiniz

Henüz hiç kimse yorum yazmadı.