Özlenen Rehber Dergisi

28.Sayı

Hikem-i Fârûkîyye

Hakîkat gözüyle baktığın zaman, muhabbet meydanında sâdıklar gezer.

Ey sâdık! Kalbindeki muhabbet fidanlarını ihlâs suyu ile sula ki kemâlât meyvelerini devşiresin.

Şer-i Şerîf’i öyle ihlâsla yaşayın ki hâliniz halka hitâp etsin. Sâlihlerle berâber sohbette bulunun ki onlarla oturanlar şakî olmaz.

Ey insan! Bütün mahlûkât senin için yaratıldı. Gönlünü bunlara kaptırma. Zira sen de Hâlık için yaratıldın, unutma!

Ey sâlik! Mürşid-i Kâmilin güneşten de parlak olan irşad nazarlarından kaçıp itiraz etme ki Cenâb-ı Hakk’a ilk önce itirâz eden İblis’tir. İtirâzı sebebi ile cehennem derekelerine kovuldu.

Ey muhlis! İhlâs nûrunu elde etmek için yaptığın ibadetlerinde aşk ve edeple hareket et. Cenâb-ı Hak Hazreti Ahmed’i Kur’ân’da överek: ’O’nun gözü kaymadı’ diye medh etti. Zira seven, sevdiğinden başkasına gözünü çevirmez.

Ey sâdık! Ledün ilminin ilk basamağı ihlâstır. İkinci basamağı aşktır, muhabbettir. Üçüncü basamağı ataletten uzak bir şekilde canla başla salih amel yapmaktır.

İlham; kötü ahlâklardan temizlenmiş Cenâb-ı Hakk’a itâat eden kalbe gelir.

İlham muvahhidlere gelir. İlham, onu dinleyenler için Allah’u Teâlânın bir ikramıdır.

Allah’a sevgi olmayan kalple ve o vücutla hayırlı amel yapmak mümkün değildir.

Cenâb-ı Hak sevdiği kullarını daima gözetler, nazarları her an onların üzerindedir. Hele hele üveysîler hiç bir an bile Cenâb-ı Hakk’ın nazarlarından halî değildirler. Onlara yapılan iyilik ve eziyetler Cenâb-ı Hak tarafından müşâhede edilir. O kula iyilik yapana Allah öyle mükâfatlar gönderir ki, nereden geldiğini anlayamaz. Kötülük yapana da öyle belâlar gönderir ki o da onların nereden geldiğini anlayamaz.

Ey dost! Allah dostunun vazîfesi, firar eden kulu alıp Cenâb-ı Hakk’ın kapısına getirmektedir. Aslında hidâyete erdiren Hazret-i Allah’tır. Zîrâ Allah, kuluna kulu ile, dostu ile muhatap olur; direkt muhatap olmaz.

Bizler, sevdiğimize en güzel şeyleri ikram ederiz. Allah (c.c.) da sevdiği kullarına sırlarını ikrâm ederek yakınlığına erdirir.

Ey muhib! Kulları Allah’ın kapısına getirme vazifesi evvel enbiyâda idi, şimdi ise evliyâdadır.


Ve’s-selâmü alâ men ittebea’l-Hüdâ
Bu içeriğe yorum yazabilirsiniz

Henüz hiç kimse yorum yazmadı.