Özlenen Rehber Dergisi

25.Sayı

Hz. Peygamber'in Tasarrufları -I

Döndü ERDAL Özlenen Rehber Dergisi 25. Sayı
Peygamberler, hem dünyada hem de ahirette insanlığın mutluluğa erişmelerini sağlamak amacıyla Yüce Allah tarafından gönderilmiş elçilerdir. Onların temel görevleri, Allah’tan aldıkları ilâhî mesajları insanlara ulaştırmak, onlara hakîkât yollarını göstermek, bu uğurda bilfiil önderlik ve örneklik yapmaktır.
Bu kutlu elçilerin sonuncusu olan Hz. Muhammed (s.a.v.) Efendimiz de aynı misyonu icra etmiştir.
O, risaleti ile birlikte, kendisine inanan insanlara rehberlik etmiş, onlar için örnek bir hayat sergilemiştir. Rasûlullah (s.a.v.), gerek sahabe gerekse sonradan gelen inananlar için ideal bir şahsiyettir. Onun sözlerinde olsun, davranışlarında olsun inanan kimseler için güzel bir örnek vardır. Bu sebeple hangi asırda yaşarsa yaşasın ona inanan insanların ideal bir mü’min olabilmeleri, büyük ölçüde onu tanımaları, çizgisini takip etmeleri ortaya koyduğu ideal davranışlara uymaları ile mümkün olacaktır. Bu noktada her şeyden önce onun çizgisinin, ideal davranışlarının yani sünnetinin ne olduğu, nasıl anlaşılması gerektiği, geçmişte ve günümüzde en çok konuşulan tartışılan konuların başında gelmektedir.
Sünnet, İslâm’ın Kur’an’dan sonra ikinci temel kaynağıdır. Müslümanların dünya ve ahiret hayatına kaynaklık eden iki sağlam kulp Kur’an ve sünnet.
Kur’ân-ı Kerîm’in nüzulü ve peşinden tebliği ile başlayan İslâmî yapılanma özellikle yorum ve uygulama yönüyle Allah Rasûl’ünün hayatında can bulmuş, mü’min gönüller için de en güzel numune olmuştur.
Mü’minler için Hz. Muhammed (s.a.v.), Kur’an âyetlerini mübarek ağzından duydukları, inançlarının harekete dönüşmesini davranışlarında görüp buldukları odak ve örnek şahsiyettir. Hz. Peygamberin özellikle nübüvvetin başlangıcından sonraki tüm davranışları mü’minler için örnek olmakla birlikte acaba her davranışı İslâmî yapılanma içinde aynı ağırlıkta ve evsafta mıdır? Sünneti tek bir biçimde mi değerlendirmeliyiz, yoksa sünnete farklı bakış açılarıyla bakmamız mümkün mü? Biz bu çalışmamızda sünnete farklı bir açıdan bakmaya çalışacağız. Allah Rasûl’ünün tasarruflarını âyetlerin ışığında takip edeceğiz.


Kur’an-ı Kerîm’den Hz. Peygamber’in Tasarruflarına Örnekler

1. Kitabullah’ın Açıklayıcısı Olarak Hz. Rasûlullah (s.a.v.)
’Sana da (Habib’im) insanlara kendileri için indirilen her şeyi açıklayasın diye Kur’an’ı indirdik.’ (1) Bu âyetten açıkça anlaşılıyor ki Hz. Peygamber’e (s.a.v.) Kur’ân-ı Kerîm’de yer alan ilâhî emir ve hükümleri insanlara açıklama ve yorumlama görevi verilmiştir. Bir kitabın açıklaması ve yorumlaması sadece onun sözlerinin okunmasıyla olmaz, bilakis yorumcusu onun anlam ve kavramını anlatmak amacıyla bazı açıklamalar yapmak durumunda kalır. Bu açıklamalarda bazen Kur’an hükümlerinden mücmel olanı beyan, müşkil olanı tavzih ve mübhem olana açıklık getirme; bazen de umum olanı tahsis; mutlak olanı, takyit etme şeklinde gerçekleşiyordu.(2)
2. Mübelliğ Olarak Hz. Rasûlullah (s.a.v.)
’Ey elçi! Rabbinden Sana indirileni duyur! Eğer bunu yapmazsan, O’nun elçiliğini yapmamış olursun.’(3) Bu âyet Rasûlullah’ın en önemli görevinin tebliğ olduğunu bildirmektedir. Risaletin de en vazgeçilmez şartıdır.
3. Müzekki Olarak Hz. Rasûlullah (s.a.v.)
Hz. Peygamber’in Kur’an’da bahsedilen görevlerinden biri de tezkiyedir. Kısaca tezkiye, Hz. Peygamber’in tebliğ ettiği ilâhî ve nebevî öğretiler vasıtasıyla inananları ve onların oluşturduğu toplumu, maddî ve manevî her türlü pislikten arındırma, temiz bir toplum oluşturma vazifesidir.
’Nitekim kendi içinizden size âyetlerimizi okuyan, sizi temizleyen, size kitabı, hikmeti ve bilmediklerinizi öğreten bir elçi gönderdik.’(4)
’Rabbimiz! Onlara kendi içlerinden, senin âyetlerini kendilerine okuyacak, onlara kitap ve hikmeti öğretecek, onları temizleyecek bir elçi gönder. Her zaman üstün gelen, her şeyi yerli yerince yapan yalnız sensin, sen!’(5)
4. Beşer Olarak Hz. Rasûlullah (s.a.v.)
Kur’an özellikle müşriklerdeki cahilî telakkisini tashih niteliğinde bir çok âyet ihtiva etmektedir.
’De ki: Ben yalnızca sizin gibi bir beşerim; ancak bana ilâhınızın bir tek ilah olduğu vahyolunuyor.’(6)
5. Hakim/ Müftü Olarak Hz. Rasûlullah (s.a.v.)
Hz. Peygamber’in beşer ve risalet vasıflarından sonra diğer bir vasfı da hakimlik vasfıdır. Biz bu vasfıyla O’nun hem Kur’an ahkâmını tatbik etmesini, hem de Müslümanlar arasında ortaya çıkan davalara bakmasını, insanların sordukları çeşitli meselelere fetvalar vermesini kastediyoruz. O, Kur’an ahkâmını tatbik ettiği gibi Kur’an dışında da fetvalar ve hükümler verdiğinden, onun bu vasfında risalet yönü ile, beşerî yönü birleşmektedir.(7) Bu hususta Yüce Allah: ’Biz sana kitabı hak olarak indirdik ki, insanlar arasında Allah’ın sana gönderdiği şekilde, hüküm veresin. Hainlerin savunucusu olma!’ buyurmuştur.(8)
Kaynağı ister Kur’an isterse kendi içtihadı olsun Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimizin verdiği nihai bir hüküm, bütün Müslümanlar için bağlayıcıdır. Nitekim ilgili âyetlerde Allah ve Rasûl’ü, bir işte hüküm verdiği zaman artık inanmış erkek ve kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı olmadığı bildirilmiş, çıkan anlaşmazlıklarda, Hz. Peygamber’i hakem yapıp sonra da onun verdiği hükme karşı içlerinde bir sıkıntı duymadan tam anlamıyla teslim olmadıkça inanmış olamayacakları hükmü verilmiştir.
6. Lider Olarak Hz. Rasûlullah (s.a.v.)
Misyonu itibariyle vahy ile mücehhez ve müeyyed bir Rasûl varlığı itibariyle de bir beşer olan Peygamber’in hakimlik vasfında olduğu gibi, liderlik vasfından da O’nun nübüvvet vasfını tecrit etmemiz mümkün değildir. O, nasıl bir beşer-Rasûl ise aynı şekilde lider-Rasûl’dür. Kur’ân-ı Kerîm’in bir çok yerinde ve birçok defa gayet açık ve net bir şekilde Hz. Muhammed (s.a.v.) Efendimizin Allah tarafında atanmış bir yönetici ve hükümdar olduğunu ve kendisine bu görevin bir peygamber olarak verildiğini ifade etmiştir:
’Gerçekten sana biat edenler, Allah’a biat etmiş olurlar.’(9)
’Ey Mü’minler! Allah’a ve Peygambere ve sizden olan emir sahiplerine itaat edin. Eğer bir şey hakkında çekişirseniz, onu Allah ve Rasûl’üne döndürün (Kur’an ve sünnete bakın). Eğer Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız, bu sizin için hayırlıdır.(10)
’Ey Mü’minler! Allah’a ve Rasûl’üne itaat edin, isyan ile amellerinizi boşa çıkarmayın.’(11)
İnşallah bir sonraki sayımızda, Hadis-i Şerifler’de ve Sahabe nezdinde Hz. Rasûlullah (s.a.v.) Efendimizin tasarruflarına dair örnekler vermek suretiyle konumuza devam edeceğiz.

Kaynakça :
1. en-Nahl, 16/44.
2. Mevdudî, Sünnetin Anayasal Kimliği, s.57.
3. el-Mâide, 5/67.
4. el-Bakara, 2/151.
5. el-Bakara, 2/129 ; et-Tevbe, 9/103 ; el-Cum’a, 62/2.
6. el-Kehf, 18/110 ; el-İsra, 17/90-95.
7. Erul, Bünyamin, Sahabenin Sünnet Anlayışı, shf. 109.
8. en-Nisa, 4/105.
9. el-Feth, 48/10.
10. en-Nisa, 4/59.
11. Muhammed, 47/33.
Bu içeriğe yorum yazabilirsiniz

Henüz hiç kimse yorum yazmadı.