Özlenen Rehber Dergisi

164.Sayı

BİRLİK ve BERABERLİĞİN SEMBOLÜ BİR CANLI: PENGUENLER

’... O, karada ve denizde ne varsa bilir…’
(el-En’âm, 6/59)

Değerli okuyucular, bu canlıları okuduğumuzda tabii ki öncelikle Cenâb-ı Hakk’ın (c.c.) kudretinin yansımasını göreceğiz. Bunun yanında insanoğlunun, çoğu canlı grubunda olduğu gibi bu canlılardan da alması gereken sosyal içerikli birtakım mesajlar vardır. Nitekim, Mevlamız (c.c.) Câsiye Suresi 4. ayet-i kerimede: ’Sizin yaratılışınızda ve Allah’ın (yeryüzüne) yaydığı her bir canlıda da kesin olarak inanan bir toplum için elbette nice deliller vardır.’ buyurarak bu mesajların varlığından söz etmektedir. Bu canlıların sadece toplu halde beslenmelerinden bile alınacak toplumsal bir mesaj vardır. Şöyle ki:

Bu canlılar avcılara kolayca yem olmamak için denizlerde toplu olarak hareket ederek beslenirler ve böylelikle bireysel hareket etme neticesinde avcılara kolay yem olma dezavantajnı bertaraf etmiş olurlar. Bizler de öyle değil miyiz kardeşlerim! 1.5 milyar müslüman âlemi maalesef Fahr-i Kâinat Efendimizin (s.a.v.) dediği gibi tek vücut olamadığımız için 8 milyonluk İsrail’in oyuncağı, biyolojik tabirle de avı olmuş durumdadırlar. Bu sebeple gönlü ibret alma cihetinde ve iştiyakında olanlar için sadece doğaya bakmamız bile Cenâbı-ı Hakk’ın nurunun tecellisini yansıtması sebebiyle bizleri kendine getirecektir.

Yine bu deniz canlılarının birlik ve beraberlik içinde göç etmeleri, soğuk kış şartlarını birbirlerinden destek alarak toplu olarak atlatmaları, erkek penguenlerin yavruları yumurtadan çıkıncaya kadar yaklaşık dört ay boyunca mevcut kilosunun yarısını kaybetme pahasına beslenmeyerek olağanüstü bir fedakârlık örneği göstermesi gibi davranışlar bizlerin bu canlılardan alması gereken sosyal mesajlardandır.

Penguenler, Spheniscidae familyasını oluşturan deniz kuşlarıdır. Bu canlılar uçamayan, dimdik durabilen, perde ayaklı deniz kuşlarıdır. Penguenler, uçamayan kuşların yaklaşık 40 türünden biridir. Diğer uçamayan kuşlar arasında Amerikan devekuşu, tepeli devekuşu, kivi kuşu, devekuşu ve koşucu devekuşu bulunur. Penguenlerde cinsiyet ayırımı yoktur, yani erkekle dişi penguenler birbirine benzerler. Penguenler çakıl taşı yutarlar. Bunun, sindirimlerine iyi gelmesi ve yutulan bu taşların penguenlere ağırlık yaptığından dalışlarını kolaylaştırmasıyla alakalı olduğu düşünülmektedir.

Şekil. Penguenler tarafından yutulan bu taşlar ’mide taşı’ olarak da adlandırılır.
Penguenlerin dişleri yoktur. Avlarını gagalarıyla avlarlar. Gagalarının ve dillerinin üzerinde dikenler vardır. 15-20 yıl arasında yaşam süren penguenler yaşamının yaklaşık %75’ini suda geçirir ve su yüzeyine sadece yumurtalarını bırakmak için çıkarlar. Penguenler, su yüzeyine çıkmadan önce 10-15 dakika su altında kalabilirler. Bu deniz canlıları akciğer solunumu yaptıkları için sualtında nefes alamazlar. Penguenlerin gözleri su altında karada olduğundan daha iyi görür. Birçok bilim adamı penguenlerin karada miyop yani uzağı göremediklerine inanırlar. Bir penguenin normal vücut sıcaklığı 38 derecedir. Penguen kanatları sudan buza sıçramak için ve hızlı yüzmek için idealdir. Cenâb-ı Hak (c.c.) bu canlıların renklerini kendilerini kamufle etme noktasında yardımcı olmaları için iki parçalı yaratmıştır. Şöyleki bu canlılar su içerisinde yüzerken yukarıdan aşağıya doğru bakan bir avcı, penguenlerin siyah renkli sırtlarını karanlık okyanusunkinden kolayca ayırt edemez. Tam tersine su altında avlanan bir avcı, penguenin beyaz renkli göbeğini açık renkli gökyüzü ve kardan ayırt edemez. Bu da bu canlılara su içindeyken avcılarına karşı büyük oranda kendilerini saklama imkanı verir. Bu Rabbimizin büyük bir mucizesidir. Çünkü bu özellik normal şartlarda balık türlerine ait bir özelliktir. Yine penguenler, hem dalmayı kolaylaştırmak için hemde su altında derinlere doğru indikçe basınç farkından kaynaklı zarar görmemek için içleri dolu kemiklere sahiptirler. Oysa kuş türlerinin çoğunda uçmayı kolaylaştırmak amaçlı kemiklerinin içerisi hava ile doludur. Halbuki bizim burada bahsettiğimiz canlı, uçma özelliği olmayan bir kuş türüdür. Nitekim solunum yapısı da tüm kuş türlerinde olduğu gibi karada nefes almaya uygun yapıdadır. Bu canlı kuş türü olduğu halde sudaki düşmanlardan korunmak için su canlılarına ait bir özelliğe nasıl dönüştü? İşte tüm bu gerçekler yüce Yaratan’ın (c.c.) kudretine delalettir. Nitekim Cenâb-ı Hak (c.c.) Kur’ân-ı Kerim’de: ’... O, karada ve denizde ne varsa bilir…’ buyurarak bizlerin akıl bile erdiremediği özelliklere sahip canlı gruplarının gören gözler ve idrak edebilen akıllar için sonsuz ilminin bir tezahürü olduğu vurgulamaktadır.
Güney Kutbu,Yeni Zelanda, Avustralya, Güney Amerika, Güney Afrika ve hatta Galapagos kıyılarında yaşarlar. Bugün Madagaskar’da tek bir penguen bile yaşamıyor. Kuzey Kutbu’nda da hiç penguen yok. Bugüne kadar hemen bütün penguenler Güney Yarıkürede yaşamıştır. Daha büyük penguenler genellikle daha soğuk bölgelerde yaşarken daha küçük penguenler genellikle daha ılıman ve tropik iklimlerde bulunur. Penguen türlerinin yarısından fazlası ılıman ya da tropik iklimleri tercih eder. Daha ılıman iklimlerde yaşayan penguenlerin, nüfus düşüşlerine maruz kalması daha olasıdır. Macellan penguenleri isimlerini 1520 yılında onları ilk defa gören Ferdinand Macellan’dan almışlardır. Galapagos pengueni ise ekvatorda yaşar. 17 türden yalnızca imparator penguenleri ile Adelie penguenleri Antarktika’da yuva yaparlar. Dünyada en yüksek sayıda bulunan penguen türü 11.654.000 çift ile makaroni penguenleridir. Macaroni penguenleri en güneyde 100 bin kişilik koloniler halinde yaşarlar. Antarktika’daki bazı penguen kolonileri çok büyüktür ve yıl boyunca çeşitli zamanlarda 20 milyon veya daha fazla pengueni içerebilir. Bu koloniler uzaydan bile sayılabilirler. Kolonileri, uydu görüntülerindeki kahverengi penguen dışkısı lekelerine bakılarak saptanabilir. Bu araştırmalar, imparator penguenlerinin sayısının sanıldığının iki katı olduğunu ortaya çıkarmıştır. Penguen yuva alanları binlerce çift kuş içerebilir. Her bir penguen, ayrı bir sinyalizasyon sistemine sahiptir. Bunun sayesinde en büyük gruplar içerisinde bile rahatlıkla arkadaşlarını ve aile bireylerini bulabilir.
Şekil. Uzaydan Antartika’da görüntülenen dev Adelie penguen sürüsü
Diğer kuşlar gibi dişleri yoktur. Yediklerini ağızlarında döndürerek boğaz yoluna gönderirler. Etçil olup yazın günde 1 kg, kışın ise 300-500 gram besin tüketirler. Penguenler tüm yiyeceklerini denizden temin ederler ve etobur canlılardır. Penguenler denize genellikle büyük gruplar halinde ve deniz içerisinde de gruplar halinde beslenirler. Bilim adamları bunun ’güvenlik’ için olduğuna inanıyorlar. Bir penguen sürüsü su içerisinde ortak hareket ederek bir avcının dikkatini çekmekten ve yem olmaktan büyük oranda korunmuş olur. Penguenler çoğunlukla balık ve kalamarla beslenmelerine rağmen karides, yengeç ve çeşitli deniz kabuklularıyla da beslenebilirler. Büyük bir penguen tek dalışta 30 tane balık toplayabilir. Avlanırken bol miktarda tuzlu su tüketirler. Ancak bu tuzlu suyu gözlerinde bulunan biz salgı bezi sayesinde tekrar dışarı atabilirler. Bu bezin özelliği kanın içinden tuzu filtre edebilmesidir. Su ihtiyacını erimiş buzul sularından karşılar. Penguenler her gün günün birkaç saatini tüylerini temizleyerek geçirirler. Eğer bunu yapmazlarsa tüyleri su geçirmez özelliğini yitirir. Tüylerin ekstra koruması ve su geçirmez özelliğini daha da artırmak için penguenler tüylerinin üzerine yağ sürerler. Bu yağ, kuyruk tüylerinin yanındaki özel bir bezden salgılanır. Bu sayede sudan vücudunu korur ve suda kaymayı arttırır. Penguenler yılda en az bir kez tüy değiştirir. Bu esnada kara veya buz üstünde olurlar ve yeni tüyleri çıkıncaya kadar suya girmezler. Diğer kuşlar gibi yeni tüyler hemen çıkmaz, bir süre tüysüz yaşarlar. Bu süreçte yüzemez ve avlanamazlar. Bu tüy dökme işlemi haftalarca sürebilir ve bu zaman zarfında çoğu penguen vücut ağırlığının yaklaşık yarısını kaybeder. Bu sebeple tüy dökme öncesi şişmanlamaya çalışırlar ki bu süreci atlatabilsinler. Penguenler diğer kuşlardan daha fazla tüye sahiptir ve ortalama olarak 1 cm2’de 30 tüy içerir. Tüyleri en yoğun penguen türü Antarktika’nın endemik bir türü olan İmparator Penguen olup bir cm2 alanda 40 civarı tüy içerir.
Penguenler çok sosyal kuşlardır. Penguenler güvenlikleri için koloniler halinde yaşarlar. Dar alanlarda sık sürüler halinde olduklarından uzay fotoğraflarında kutup üzerinde siyah lekeler şeklinde görülebilirler. İklim değişikliği, Güney Kutbu civarında deniz ürünlerinde azalmaya ve yaşam alanlarında daralmaya sebep olmakta, bu durum Penguenlerin yaşamlarını tehdit etmektedir. İnsanlara yakın yerlerde yaşayan penguenler, aşırı avlanma, petrol sızıntısı ve vahşi kediler gibi pek çok tehdit altında oldukları için sayıca azalmaya yüz tutmuşlardır. Her yıl Arjantin kıyılarında yağ atıklarından 20.000 yetişkin ve 22.000 yavru Macellan pengueni hayatını kaybetmektedir. Galapagos penguenlerinin sayısı iki binin altına düşmüştür. Son 20 yılda sarı gözlü penguenler %70, Galapagos penguenleri ise %50 azalmıştır.
Penguenler kuş mu, balık mı?
İlk kâşifler penguenleri balık sanıyorlardı, ama çok geçmeden fikir değiştirdiler ve penguenlerin balıkla kuş arası bir hayvan olduğu sonucuna vardılar. Scott’un döneminde egemen teori, penguenlerin henüz uçacak kadar evrimleşmedikleri, kuşlarla dinozorlar arasındaki kayıp halka olabilecekleri yolundaydı. Ama bugün, bilinen en eski penguen fosili, yaklaşık 60 milyon yıl öncesine yani dinazorların soylarının tükendiği döneme ait olduğu bilinmektedir. Bazı tarih öncesi penguenler, neredeyse bir insan kadar uzun boylu ve ağırlıktaydı. Günümüzdeki penguenler suyun altında saatte 40 kilometre hızla ’yüzebiliyorlar’ ve 500 metreyi aşan derinliklere dalabiliyorlar. Daha küçük penguenler genellikle daha büyük penguenler kadar derin dalmazlar. İmparator Penguenleri gibi büyük penguenler, 22 dakika süreyle 2270 metreye kadar dalış yapabilir. Bu da bu canlıyı suda en derine en uzun süreyle dalan su altı kuş türü yapmaktadır. Bir imparator penguen, hava dolu kemikler yerine katı kemiklere sahiptir ve bu da basınç farklılığından kaynaklanan travma riskini ortadan kaldırır. Uzun dalışlarda kalp atış hızı dakikada 15-20 kez çarpar. Hatta uzun dalışlarda önemsiz organlar işlevlerini yapmazlar. Penguenler o kadar hızlı yüzerler ki su üzerinde 2 metreden fazla ileri sıçrayabilirler. Penguenler de su içinde yunuslar gibi dalgaları kesmek için ’yunuslama’ tekniğini kullanır. Bu teknik bu deniz canlılarına yavaşlamadan nefes almalarına da imkan verir. 2012 yılında, bilim adamları penguenlerin bu kadar hızlı yüzebilmelerinin temel sebebinin penguenlerin suda oluşturdukları ’kabarcık artışı’ olduğunu keşfettiler. Penguenler tüylerini kabarttığında, etraflarındaki suyun yoğunluğunu azaltan kabarcıklar oluşmaktadır. Su üzerinde oluşan bu kabarcıklar suyun viskozitesini azaltarak bir nevi yağlama görevi görmektedir. Bu da canlının su içerisinde seri bir şekilde hareket etmesine imkan sağlamaktadır.
Bu deniz canlıları ısının -90 dereceye kadar indiği ortamlarda bile hayatlarını devam ettirebilirler. Penguenler özel vücut yapıları sayesinde bu kadar soğuk ortamda bile üşümezler. Penguenlerin kanatları uçmaya elverişli değildir. Ancak deniz içerisinde çok kuvvetli bir yüzgeç görevi görmektedir.
Penguenler yapıları itibariyle buz üzerinde zıplayabilir ve usta bir şekilde kayabilirler. Göğüsleri üzerinde yatarak ve kanatlarını da kullanarak kızak gibi kayabilmektedir. Penguenlerin yaşam serüveni çok ilginçtir. Penguenler kış yaklaştığında deniz kenarından daha güneye doğru gitme kararı alırlar. Bu karar toplu bir şekilde alınmaktadır. Bu kararla birlikte belki de yüz binlerce penguen hiçbir ayrılık olmadan aldıkları ortak kararı uygularlar.
Şekil. Göçe hazırlanan penguen sürüsü
Penguenlerde üreme dönemi
Penguenler çiftleşme mevsimine kadar kendilerine eş seçmektedir. Penguenler için eş seçimi, aile oluşturmanın önemli bir parçasıdır. Farklı penguen türleri, eşleri olacak adayları farklı yollarla kendine çeker. Örneğin kral penguenler, eş adaylarıyla karşılıklı uzun uzun şarkı vari sesler çıkarırlar. Papua penguen erkekleri ise, eş adaylarına küçük çakıl taşları veya taşlar hediye eder. Seçtikleri eşin sesini iyice öğrenirler. Bu şekilde çiftleşme mevsimi geldiğinde yaklaşık dört yüz bin penguen arasından seçtiği eşini bulur.

Şekil. Ebebeyn ve yavrulardan oluşan bir penguen ailesi
Penguenlerin yaşadığı kutup dairelerinde hava sıcaklığı çok fazla düşmektedir. Bilimsel adı Aptenodytes forsteri olan İmparator Penguen en soğuk ortamda bile ürer. Bu esnada hava sıcaklıkları -40 °C ve rüzgar hızı saatte 144 km’ye ulaşabilir. Penguenlerin böylesi soğuk bir ortamda hayatta kalmalarını sağlayan deri altlarındaki kalın yağ tabakasına ve besinlerini çok hızlı parçalayan sindirim sistemine sahip olmalarıdır. Bu iki unsur bir araya gelince ortalama +40 °C’lik bir vücut ısısına kavuşan penguenler için soğuğun pek bir önemi kalmaz. Yaşamı boyunca buz üzerinde yürüyen penguenlerin ayakları üşümez. Bunun en önemli sebebi penguenlerin sahip olduğu kontrollü kan akışıdır. Penguenlerin vücutlarının büyük bir kısmı tüylerle kaplıdır. Bu tüyler su geçirmemektedir. Derilerinin altında bulunan kalın yağ tabakası ve su geçirmeyen tüyler penguenlerin hava soğukluğuna karşı direnç göstermesini sağlamaktadır. Penguenler bu yüzden az da olsa güneş gördüğünde vücutları çok fazla ısınmaktadır. Böyle zamanlarda aşırı ısınmaktan korunmak için, penguenler köpeklerin yaptığı gibi hızlı hızlı solumaya başlar. Ayrıca tüylerini kabartırlar ve kanatlarını vücutlarından uzak tutarak vucütlarını serin tutmaya çalışırlar. Penguenlerin çıplak olan gaga ve ayak kısımları ısı kaybına kontrollü bir şekilde izin vermektedir. Bu şekilde vücut ısısı özel bir şekilde dengelenmektedir. Penguenlerin bacaklarında bulunan bazı atardamarlar, ayak ısısına göre kan akışını ayarlamaktadır. Bu noktada atardamarın hayati bir fonksiyonu vardır. Atardamar ayaklara kan göndermektedir. Bu kan oranı ayakların işlevini en iyi şekilde yapabileceği ve donmayacağı seviyededir.
Şekil. Zorlu kış koşullarını atlatmaya çalışan penguen kolonisi
Ancak penguen yavruları için şartlar çok daha zordur ve bu nedenle bakımlarının çok iyi olması gerekmektedir. Penguenlerin kuluçkaya yattıkları dönem kutup soğuklarının olduğu mevsime denk gelir. Üstelik kuluçkaya yatan dişi penguen değil erkek penguendir. Penguen çiftini zorlayan hem çok soğuk ortam hem de oluşan buz dağlarıdır. Buzul kayaların oluşması penguenlerin kuluçkaya yattıkları yer ile beslenme alanlarının arasını uzaklaştırır. Bu mesafe bazen 100 kilometreyi geçmektedir.
Çoğu penguen türü iki yumurta bırakır. Ancak, en büyük iki tür olan İmparator ve Kral Penguenler hiç yuva yapmazlar ve sadece tek bir yumurta bırakırlar. Yumurtalarını ayaklarının üzerinde ısıtırlar ve bir ’kuluçka kesesi’ denen bir deri örtü ile örterler. Penguen yumurtaları ağırlıkları bakımından uçabilen normal kuş türü yumurtalarıyla karşılaştırıldığında diğer kuş türlerinkinden daha küçük olduğu görülür. Ayrıca, bir penguen yumurtasının kabuğu, sert ortamlarda kırılma riskini en aza indirmek için yumurta ağırlığının % 10-16’sını oluşturmaktadır. Çünkü uçabilen kuş türleri penguenlerle kıyasladığımızda yumurtalarını daha güvenli yerlere yerleştirebildikleri için bir nevi çevresel risk daha az olmakta, kalın bir kabuğa ihtiyaç duymamaktadırlar.
Dişi penguen yumurta yapar ve kuluçka için erkek pengueni görevlendirerek kendisi denize döner. Erkek penguen kuluçkaya yattığı dört ay boyunca hızı zaman zaman 120 km’yi bulan kutup fırtınalarına karşı koymak zorundadır. Bu süre içerisinde sürekli yumurtanın başında durur ve hiç ayrılmaz. Avlanmaya çıkmadığı için kuluçka döneminde vücudu yarı yarıya kilo kaybeder. Yetişkin bir erkek İmparator Penguen yumurtanın kuluçka dönemi boyunca yaklaşık 115 gün boyunca beslenmezler. Böylece en uzun süre beslenmeden aç durabilen kuş türü olarak kabul edilir. Dört ay sonunda yumurta çatlamaya başladığında dişiler bir anda belirir. Bu dört ay boyunca hiç boş durmamış, yavrusunu beslemek için kursağında besin depo etmek için avlanmıştır. Anne yüzlerce penguen arasından eşini ve yavrusunu güçlük çekmeden bulur. Dört ay boyunca kursağına doldurduğu besini ile yavrusunu besler. Penguen civcivleri yumurtadan çıktıklarında, su geçirmez özellikte değildirler, bu yüzden okyanustan uzak durmak zorundadır. Yavrular, su geçirmez tüyler çıkıncaya kadar kendilerine yiyecek getirmek ve onları sıcak tutmak için ebeveynlerine güvenirler.
Bahar gelince buzlar erir ve buzullardan denize açılan delikler oluşur. Ebeveynler bu deliklerden denize inerek avlanırlar. Penguen yavrularına bakmak zordur. Bazen yavrularını beslemek için ebeveynler uzun süre bir şey yemezler. Ayrıca yuva yapma imkânı da olmadığı için ebeveynlerin yaptığı tek şey yavrularını ayaklarının üstüne oturtup karınlarıyla onu korumaktır.
Penguenlerin bir başka bilinçli tasarımı ise onların yumurtlamak için kış mevsimini seçmesidir. Eğer yumurtlama yaz mevsiminde olsaydı yavrunun yumurtadan çıkması kış mevsiminde olacaktı. Bu durumda yavru kış şartlarında hayatta kalmak için hem zorlanacak hem de yiyecek bulmak için ortam bulamayacaklardı. Çünkü kış mevsiminde ortam buzullarla kaplı olup denize ulaşacak delikler bulunmamaktadır.
Şekil. Bir penguenin iç yapısı
Penguenler arasında inanılmaz bir dayanışma vardır. Soğuktan korunmak amacıyla kümeler halinde toplanmaktadırlar. Yaklaşık dört yüz bin üyeli bu aile bu şekilde donarak ölmekten kurtulmaktadır. Bu küme hiçbir pengueni dışarıda bırakmak istemezler. Penguenler, aralarında en ufak bir görüş farklılığına izin vermeden nesiller boyu uyum içinde yaşayan ender hayvanlardandır. Ve kendilerine özgü düzenle yaşamaya devam ederler.
Sevimli bir yapıya sahip olan bu hayvanlar insanlardan kaçmamaktadır. Bu sebeple insanlar tarafından kolaylıkla avlanmaktadırlar. Yağlarından istifade edilmek istenen penguenlerin nesilleri insanlar tarafından tehdit altındadır. Geçmişte insanlar penguen yumurtaları yediler. Ayrıca tüyleri, cildi ve yağı için yetişkin penguenleri öldürdüler. İnsanlar ayrıca toprağın verimliliğini artırmak ve ekinleri büyütmek için guano adı verilen penguen gübresi kullandılar. Bunun penguenler açısından zararı yokmuş gibi görünse de, bazı penguenler yuvalarını yapmak için bu maddeyi kullanıyorlar. Ortamda guano adı verilen bu penguen katı dışkısı olmadığında, penguenler yumurtalarını yırtıcılara karşı daha savunmasız olan çıplak yere bırakıyorlar. Bu da istenmeyen bir durumdur. Çıkarılan kanunlar ve özel düzenlemelerle penguenlerin nesilleri korunmak istenmektedir.
Dipnotlar
1. Brennan, Patricia. Penguins and Other
Flightless Birds. Chicago, IL: World
Book, Inc, 2002.
2. Daigle, Evelyne. The World of Penguins.
New York, NY: Tundra Books, 2007.
3. Stefoff, Rebecca. Penguins. Tarrytown,
NY: Marshall Cavendish Benchmark, 2005.
4. Brennan, Patricia, age.
5. Stefoff, Rebecca, age.
6. el-En’âm, 6/59.
7. Brennan, Patricia, age.
8. Simon, Seymour. Penguins. New York,
NY: Collins, 2007.
9. Stefoff, Rebecca, age.
10. Simon, Seymour, age.
11. Daigle, Evelyne, age.
12. Daigle, Evelyne, age.
13. Simon, Seymour, age.
14. Brennan, Patricia, age.
15. Stefoff, Rebecca, age.
16. Simon, Seymour, age.
17. Daigle, Evelyne, age.
18. Walsh, Michael. ’Scientists Solve
the Mystery of Penguins’ Incredibly
Fast Underwater Swimming Speed: A
Secret Layer of Bubbles.’ Daily News.
October 20, 2012. Accessed: January
19, 2013.
19. Daigle, Evelyne, age.
20. Simon, Seymour, age.
21. Daigle, Evelyne, age.
22. Brennan, Patricia, age.
23. Simon, Seymour, age.
24. Brennan, Patricia, age.
25. Simon, Seymour, age.
26. Brennan, Patricia, age.
Bu içeriğe yorum yazabilirsiniz

Henüz hiç kimse yorum yazmadı.