Özlenen Rehber Dergisi

148.Sayı

Editörden - 148.sayı

Eyüp ÖZBERK Özlenen Rehber Dergisi 148. Sayı
Bismillâh…
Ve’l-hamdu lillâh…
Ve’s-salâtu ve’s-selâmu alâ Rasûlillâh…
Emmâ ba’d…
Kıymetli okurlarımız!
İçerisinde bulunduğumuz dönem bazı hususları hatırlamamızı gerektiriyor. Bu ay bu köşeden bazı mevzulara işaret etmek istiyorum.
Dünya sevgisi ve Cihat
Birbirine tamamıyla zıt iki şey! Kıyamete kadar cihatla, Allah yolunda, dinimizin yücelmesi için çalışmakla memuruz; fakat bilmeliyiz ki cihadın önündeki en büyük engel, ’dünya sevgisi’dir.
Sevbân (r.a.) anlatıyor: (Bir defasında) Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: ’Milletlerin, yemek yiyenlerin (başkalarını) çanaklarına (sof¬ralarına) davet ettikleri gibi size karşı (savaşmak için) birbirlerini davet etmeleri yakındır.’ Bir kimse: ’(Bu hal,) o gün azlığımızdan dolayı mı (olacak)tır?’ dedi. (Rasûlullah): ’Bilakis siz o gün çok; fakat siz, selin (önündeki) çerçöp gibi zayıf olacaksınız. Ve Allah, mutlaka düşmanlarınızın gönlünden sizden korkma (hissini) söküp alacak ve mutlaka sizin gönlünüze ’vehn’ atacak.’ buyurdu. Bunun üzerine bir kimse: ’Yâ Rasûlallah! Vehn nedir?’ dedi. (Rasûlullah): ’Dünya sevgisi ve ölümü kötü görmek (istememek)tir.’ bu¬yurdu. (Ebû Dâvûd, Melâhim, 5)
Dünyaya bağlanmak Allah’ın emirlerini yerine getirmemize ve yasaklarından da sakınmamıza mani oluyor. Bulunduğumuz coğrafya her an fiilî bir cihatla, savaşla bizi karşı karşıya getirebilir. O halde bu dertten kurtulmanın bir an önce çaresine bakmamız icap ediyor.
Beş yıldızlı iftarlar
İftar vermek sünnettir, büyük sevaptır. İsraf ise haramdır, büyük günahtır. Her Ramazan’da yaşadığımız israf çılgınlığına bu sene dur diyelim! Hem de etrafımızda Suriye’den gelmiş muhtaç bu kadar misafirimiz gözlerini bize çevirmişken…
Âcizane bir öneri! Bu Ramazan iftar ve sahur sofralarımızda, bu kadar israfa rağmen bir türlü ağırlayamadığımız birbirimize değil, fakir ve muhtaç kardeşlerimize yer verelim! Nefsimizi değil onları gönülleyelim! Farukiye Vakfımızın bu yönde yaptığı çalışma gerçekten takdire şayan, destek verelim!
Kadir gecesi
Bir sene Ramazan ve bir Ramazan da bin aydan hayırlı olan Kadir gecesine kavuşmak için çalışıyoruz. Bu gayreti neticelendirmek için Ramazan’ın şu son günlerinde gayretlerimizi artırmalıyız. Peygamberimiz (s.a.v.): ’Her kim inanarak ve sevabını yalnızca Allah’tan umarak Kadir gecesini (ibadetle) geçirirse geçmiş günahları bağışlanır.’ (Buharî, Fadlu Leyleti’l-Kadr, 1) buyuruyor. Zaman, mekân, toplum bizleri günahlarla sarmalamışken böyle bir affa ne kadar da muhtacız…
Bayram
Bayram, işte böyle bir affa nail olan kadri yüce kimselerin hakkı elbette.
Bayramda fakirleri, özellikle Suriyeli kardeşlerimizi hatırlamayı, az da olsa gurbet acılarını onlara unutturmayı ihmal etmeyelim!
Yaz kursları
Okulların kapanmasıyla çocuklarımız boşa çıkacak. Şu sayılı yaz günlerini; manevi terbiyeleri, Kur’an eğitimleri için mutlaka iyi değerlendirmeliyiz. Bilelim ki, ’Çocuklar yoruldu, yaz döneminde dinlensin’ düşüncesi, şeytani bir düşüncedir. Çocuğunu yüzmeye, spora gönderip de Kur’an kurslarına teşvik etmeyen anne babaların olduğunu görmek bizlere üzüntü veriyor. Bugün Kur’an öğretmediğimiz evladımızdan yarın öldüğümüzde ruhumuza bir Fatiha okumasını nasıl bekleyebiliriz?
Çocuklarımız, bizlere Rabbimizin emaneti, geleceğimizin teminatı. Onların zahirlerinden olduğu kadar maneviyatlarından da sorumluyuz. Namaz kılmayan, Kur’ân’la alakası olmayan, başını örtmeyen, ahlak ve edebi Peygamber (s.a.v.) ve Sahabesine uymayan çocuklarımız yarın ahiret günü karşımıza çıkacak, yakamıza yapışacak ve bizlerden hak talep edecektir. Hangi anne-baba çocuğunu ateşe atar ya da onlar sebebiyle ateşe girmek ister. O zorlu günde darda kalmamak için onları hayırları öğrenecekleri mekânlara göndermeli, bunun için hiçbir fedakârlıktan kaçınmamalıyız!
Allah’a emanet olun!
Bu içeriğe yorum yazabilirsiniz

2 kişi yorum yazdı.